22 Eylül 2013 Pazar

düzgün erkeklerin hepsinin kapılmış olması

hayatımda hiç düzgün erkek sevemediğim için benim hesaplarımı şaşırtmayan durum.

bazen bir yerlerde gezmekte, yemekte filan denk geliyorum bu tiplerle.
mavi, kolları yakası ütülü gömleği, toprak rengi pantalonu, camel pabuçları, traşlı yüzü, taranmış saçları, tertemiz arabası, muhteşem diksiyonu ve zarif sesiyle ile adeta kont olan bu arkadaşımızın yanında hanım hanımcık, saçları düzgün balyajlı, üzerinde efil efil elbisesi, ince parmakları ve sesiyle oturan düşes bir hemcinsimi görünce derin bir oh çekiyorum.

şimdi bunlar ne konuşuyorlardır? oğlan terfi almıştır. maaşı artmış olabilir. belki şirket yurtdışına gönderecek. şirketin berlin'deki regional manager'ı çağırmıştır belki de kim bilir. kız bir kolejde rehberlik hocası. şirin miniklerden sözediyor.
sonra yeni çıkan dvd'ler meselesi var. şirince çok şirin. olympos ne kadar haşin!

hesap geliyor. oğlan luis vuitton cüzdanını çıkarıyor. özenle yerleştirilmiş kartların arasından birini çıkarıyor. bir de 20'lik bahşiş için.

kız cüzdandan hallice çantasını kucağında topluyor.
arabaya yürüyorlar.
arkalarından bakıyorum.
ı-ıh olamazdı. ne bu çocuk bana tahammül ederdi.
ne ben bu durağanlıkta kanser olmayıp ölüp gitmezdim.

düşünsene çocuk eve bırakacak. 3 dakika sonra arayacak merdivenden sağl salim çıkmış mı? sonra sabah günaydın mesajı. haftasonu brunch havuz.
akşamına sortie vs.

o kadar ezber ki.
bize böyle yarın arar mı bilemediğimiz tipler gider. bunu da bir ara tasvir ederim.

28.07.2013 02:06 aydinlikta

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder