22 Eylül 2013 Pazar

hiçbir zaman evlenemeyeceğini anlamak...

değinildiği gibi. kör topal evlenebilirsin istesen. herkesin her dönemde çevresinde birileri olur.

burada insanın içini kıyan sorun şudur;
güzel güzel aşık olup, mis gibi acılar çekip, emek verip, arzu edip, arzulanıp cömertçe harcadığın bir zaman dilimi ve enerji var geçmişinde. yirmili yaşların hemen başında.
üstünden yıllar geçti. artık aşık olamıyorsun. sevemiyorsun. eskisi kadar istemiyor, katlanamıyorsun. 
yıllar ve enerjin geri de gelmiyor. kayıp. oysa o yıllarda yaşadıklarının hayatına direkt etki edeceğini hatta geleceğini şekillendireceğini hesaplamamıştın. 

sen ütopyalarının peşinde uçarken ayağı yere basan arkadaşların iyi bir işi maaşı olan, eli yüzü düzgün, munis çocuklarla evlendi. çoluk çocuk sahibi oldu. fırtınalı aşklar, muhteşem tutkular umurlarında değildi onların. 
sen yere çakıldığın an artık dönüşü olmayan bir yola girdiğini anladın.
şimdi önüne ilk çıkan kişiyle evlenmeyi gururuna da yediremezsin. gül bahçesi hikayesinin öznesi olmak istemezsin.

kader diyip geçeceksin. kalan enerjini başka şeylerde kullanacaksın. huzurlu bir hayat. sakin... belki yuvadan bir sabiyi evlat edinmek, kimbilir? ama asla olmayacak ilişkilerin, seni mutlu etmeyecek sığ adamların peşine gitme. olmayacak dualara amin deyip olgun çağında kendini ezme!

ne çektik be!

1/4/2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder